-
1 bağlı
IД1) свя́занный; завя́занныйbağlı cümle — грам. сою́зное предложе́ние
bir(i)birine bağlı — после́довательный
2) зави́сящий, зави́симыйüniversiteye bağlı fakülteler — факульте́ты университе́та
3) перен. привя́занный; пре́данный4) закры́тыйIIиме́ющий виногра́дник◊
bağlı bahçeli aile — бога́тая семья́
См. также в других словарях:
inanç — is., cı 1) Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma Otuz yıl boyu, Türk tiyatrosunun, Türk oyunları ile kalkınacağına inancını bir gün yitirmedi. H. Taner 2) Birine duyulan güven, inanma duygusu 3) İnanılan şey, görüş, öğreti Kendi getirdikleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İARE-İ MUTLAKA — Bir mülkün, bir eşyanın sâhibi tarafından hiç bir şart ve kayda bağlı kalmayarak başka birine ödünç verilmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sadık kalmak — birine, bir şeye bağlılığını sürdürmek, bağlı kalmak Haftada bir iki kere beni görmeye geleceğine dair verdiği söze sadık kalmıştır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
karacı — 1. sf., ask. Kara kuvvetlerine bağlı (subay, astsubay veya er) 2. sf. Birine işlemediği bir suçu veya kendisinde bulunmayan bir ayıbı yükleyen, kara çalan, iftiracı, müfteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlılık — is., ğı 1) Bağlı olma durumu, merbutiyet 2) Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Anayasa 3) biy. Bağlılaşım Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHKÂMAT-I HAFİFE — Harbde kısa zamanda yapılan sığınaklar İSTİHKÂMÂT I MUTTASILA Bir birine bitişik ve bağlı olarak yapılmış olan sığınaklar olup, daha ziyade şehirlerin ve mühim mevkilerin etrafına yapılır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük